Eveeet, yanlış okumadınız!
Televizyon dizilerinin neredeyse tamamı yaz tatiline girdi. Binlerce, yüz binlerce yurdum insanının zihni de ruhu da ferahlayacak demek ki. Yoksa bu nedenle mi insanlar yaz mevsimi günlerinde daha bir rahat, daha pozitif, daha mutlu oluyorlar?
Bir araştırma yapılsa, herkesin izlediği bir dizi vardır herhalde. Belki de her akşam farklı bir dizi için ayrılmıştır. İnsanların, işten güçten Azad olduğu dinlenme saatlerini nasıl ve neyle geçirecekleri tabii ki kendi bilecekleri bir konudur. Kime ne!?
Gel gelelim haftanın beş günü ya da belki tamamında, her akşam 20:00 – 23:00 arası rezerve edilmiş bu dizilere. Hangi kanal olduğu hiç önemli değil. Nasıl olsa ortak paydaları aynı;
*Aşk * İhtiras *Yalan * Öfke * Arkadan iş çevirmek * Tehdit * Şiddet * Gözyaşı * Mağduriyet *Aldatma *İsyan *İntikam *Sırlar *Tecavüz *Hırsızlık *Mafya *Silah *Ensest *Lüks yaşam
Tabii ki unuttuğum, sizin okurken tamamladıklarınız vardır.
Düşünür müsünüz lütfen! Her akşam zihninize bir doz enjeksiyon yapılıyor. İlacın etken maddeleri bunlar. Kaç dozdan sonra insanın kendine, ailesine, düşmanlarına, diğerlerine, iş yeri sorunlarına, çatışma ortamlarına, trafikte yaşananlara, uzlaşma sağlanamayan durumlara tavrını etkiler? Artık üçüncü sayfa haberlerinde dizilerde gördüklerimizin uygulamalarını görüyorum. Sadece başroller değişmiş.
Bazı gençlerimize ve çocuklarımıza baktığımda dizi jargonuyla konuştuklarını, sanki kendi şartlarında değil de, sevdikleri dizideki oyuncunun senaryosunu yaşadıklarını görüyorum ürkerek.

Hatırlar mısınız, ilk gençlik yıllarımızda her eve Pazar akşamları hayat dururdu. Misafir kabul edilmez, gezmeye gidilmezdi. Akşam saatine ödev ve banyo bırakılmazdı. Çaylar tam saati geldiğinde servis edilirdi ve tabii ki çekirdek eşliğinde. Hele bir anneye soru sor, Azrail’in olurdu şefkatli annen değil mi? Çünkü DALLAS başladı. Nefessiz seyretmez miydik?
Elliyiz Üyesi olarak diyorum ki, yurdum insanının izlediklerinin yanında, bir zamanların efsanesi olan DALLAS dizisinde gördüklerimiz masum kaldı.
Çok haklısın İlksen. Bu tip dizilere en başından beri hiç prim vermeyen ve izlemeyen biri olarak, bu dizilerin, bugün insanımızın yaşadığı ancak farkında bile olmadığı bir çok psikolojik sorunu barındırdığını düşünüyorum. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanlar neden bu kadar sinirli, toleransız ve hoşnutsuz? Bilinçaltına sinsice yerleştirilen kavramların bundaki payı ne kadar? Hele hele yeni yetişen ve her şeyi hemencecik kapan gençler için durum daha da vahim.