Okçuluk sporu, bugün yaşayan en eski spor dallarından biri olan okçuluk sporunun tarihi geçmişi insanlık tarihinin erken dönemlerine kadar uzanmaktadır. Dünya çapında yapılan bilimsel çalışmalar okçuluğun pek çok farklı kültürü birleştiren bir etkinlik olduğunu ortaya koymaktadır. Bunun nedeni okçuluğun yerel değil evrensel bir uğraş olmasına bağlanmaktadır. Yapılan araştırmalarla ortaya konulan sayısız teorinin ortaya koyduğu sonuçlara göre, muhtemelen bu sporun geçmişinin paleolitik dönem’ e kadar uzandığına inanılmaktadır. Günümüzde okçuluk sporu olarak adlandırdığımız ancak zaman içerisinde avcılık ve savaş için vazgeçilmez bir etkinlik olan bu spor kendini sayısız savaşta çağın ötesinde olarak kanıtlamıştır. Ateşli silahların keşfedilmesinden önce, insanlar yaylara ve oklara bağlı olduğu bilinmektedir. Okçuluğun icadı ile savaş yeni bir seviyeye ulaşmış, ateşli silahların geliştirilmesinde de ön ayak olmuştur. Ateşli silahlara kadar popülerliğini hiç kaybetmeyen okçuluk sonraları varlığını bir spor olarak günümüze kadar sürdürmüş ve sürdürmeye devam etmektedir. Günümüzde bir spor olan okçuluk kendini diğer sporlardan ayıran birçok özelliğe sahiptir.

Bu sporu farklı kılan en önemli özellikler koordinasyon, dikkat ve nişan alabilme yeteneğini geliştirici bir spor olmasıdır. Günümüzde çeşitti mesafelerden (18m, 30m, 50m, 60m, 70m), çeşitli hedef kağıtlarındaki iç içe geçmiş sırasıyla sarı, kırmızı, mavi bazı hedef kağıdı türlerinde de siyah halkalarda en yüksek puana atılan oku isabet ettirmeyi amaçlamaktadır. Bir ok en içteki halkayı vurduğunda sıkça bilinenin aksine 12 değil en fazla 10 puan alabilmektedir. Hedef kağıdına okun isabet etmemesi durumunda ok 0 puan sayılmaktadır.

Kaç Farklı Tip Yay Vardır ?
Günümüzde 3 farklı çeşit yay bulunmaktadır, klasik (olimpik) yay, geleneksel yay ve makaralı yay. Üç farklı yay çeşidinin vücutta geliştirdikleri kas grupları ve geliştirme şekilleri farklıdır. Klasik yay dikkat ve kondisyon gerektirirken geleneksel yay kuvvet ve kondisyon makaralı yay ise nişan alma becerisi ve kondisyon gerektirmektedir, yani temelde ortak özellikleri hepsinin kondisyon gerektirmesi iken hepsi birbirinden farklı bir gereksinime sahiptir. Bu üç kategoriden yalnızca klasik (olimpik) yay kendine olimpiyatlarda yer bulabilmiştir. Aynı zamanda olimpiyatlara 1904 senesinde eklenmiş ve kadınların yarışabileceği ilk spor dalı olmuştur. Türkiye’de de kullanılan geleneksel yay olarak adlandırdığımız yay çeşidi yalnızca Türkiye içinde ve Balkan bölgesinde kendine yer bulabilmiştir ancak Kore, İngiltere ve Japonya gibi çeşitli ülkelerde kendi gelenekleri ve kültürlerine göre şekillenmiş, geleneksel yay olarak adlandırılan yaylar da vardır.

İngiltere’de kullanılan “Long bow” yani “uzun yay” olarak adlandırılan bu yay yukarıdaki resimde net bir şekilde görünmektedir.

Makaralı yay ise yarışmalarda kullanılmasının yanı sıra aynı zamanda oku hızlı fırlatabilmesi dolayısıyla avcılıkta tercih edilmektedir. Makaralı yay diğer yay çeşitlerinin yanında gelecekten gelmiş gibi görünmekte ve henüz olimpiyatlarda kullanılmasına izin verilmemektedir.

Okçuluk hangi kasları geliştirir?
Genellikle omuz kaslarını çalıştıran bir spordur. Omuz kaslarının yanı sıra sırt ve boyun kaslarını da geliştirmektedir. Okçuluğun yaşı yoktur. Kaç yaşında olursanız olun okçuluğa başlamak için asla geç değildir. 50 yaşında bu spora başlamış başarılı sporcular bulunmaktadır.
Bu spora uzun süredir devam eden biri olarak yapabileceğim en doğru yorum, gün içinde üzerinizde biriken stresi kolay bir şekilde vücudunuzdan atabileceğiniz ve bunu yaparken eğlenebileceğiniz bir spor olduğu olur.
Bu spordaki başarılarının devamını dilerim.. güzel tanıtım için teşekkürler..