Karavanlar Üzerine….
Lise yıllarımda bir tatilde memlekete giderken bir benzin istasyonunda motokaravanları ile seyahat eden üç çocuklu İtalyan ailesi ile tanışmam ve otobüsten karavanlarına transfer olarak onları bizim oralarda deniz kıyısına götürürken yaptığım yaklaşık iki saatlik yolculuk ile başladı karavanlara olan sevgim ve ilgim.
Gezmeye ve karavanlara olan ilgim hala devam ediyor. Eşim börtü böcekten fazlasıyla korktuğu ve bu durum çadırda kalma seçeneğimizi ortadan kaldırdığı için bunun dışındaki seçenekler üzerinde yapmaya devam ettiğim araştırmaları sizin ile de paylaşmak istiyorum. Bu konuda hiçbir tecrübem olmadığı ve konu henüz araştırma safhasında olduğu için eksik ve yanlışlarım varsa affınıza sığınmak istiyorum öncelikle.
Eğer otel ve pansiyonlara çok bağımlı olmadan ve çok da fazla para harcamadan konaklama işinizi halletmek istiyorsunuz ilk çözüm çadır kurmak. Bizim gibi çadırı toprağa kurma seçeneğinizi elerseniz kalan çözüm çadırı arabanızın üzerine kurmak. Bu durumun börtü böcek korkusunu ortadan kaldıracağını ve bu nedenle en azından eşim için daha kabul edilebilir olacağını düşünüyorum. Bu konuda üretim yapan çeşitli firmalar mevcut internetten gördüğüm kadarı ile.

Araba üstü çadır seçeneğinden sonra ikinci arabalı çözüm ise arabanın içinde konaklamak. Bu konuda çok geniş bir spektrum mevcut. Önce en basitten başlarsak steyşın veya SUV gibi uzun araçların içine yatak ve çeşitli ekipmanların monte edildiği çözümler gördüm internette. Bu tip araçlarda yapılan uygulamaların videolarını izledim.
Buradaki temel mantık şöyle: Arka koltuğu yatırarak bagaj ile birlikte uzun bir alan elde ediyor ve bu alanda tahtadan bir iskelet oluşturarak yatağınızı buraya yapıyorsunuz. Hemen ön koltukların arkasından başlayıp bagaj kapağına kadar uzanan bu yatma platformu (eğer basketbolcu Kerem Abdülcabbar filan değilseniz!) normal şartlarda size yetiyor. Ayrıca bagajdaki alanı dışarıya doğru açılan raylı çekmeceler ile donatarak ocak, malzemelik v.b. olarak da kullanmak mümkün oluyor.
Bir diğer çözüm ise minibüs veya hafif ticari bir aracı içinde yaşanabilir hale getirmek. Bunlar motokaravan olarak da adlandırılıyorlar. Bunun için de iki seçeneğiniz var. Birincisi sabit donanım, ikincisi ise “söküleybıl/takıleybıl” donanım. Sabit donanım ile ilgili sayısız uygulama var. Aracınızın büyüklüğüne ve bu iş için harcayabileceğiniz paraya bağlı olarak “camper” diye adlandırılan daha mütevazılardan, “alkovenli” diye tabir edilen, ısıtma/soğutma sistemlerine ve hatta balkon/terasa sahip olanlarına kadar ulaşmanız mümkün.
Ancak eğer bir gün vazgeçer de satarsam bu durumda sadece meraklısına satabilirim, o nedenle gerektiğinde orijinal haline getirebileyim diye düşünüyorsanız bu durumda portatif çözümlere yönelmeniz gerekiyor. Youtube’da gördüğüm bir uygulamada önce aracın tabanına üzerinde delikler olan iki tabanlık levha konuluyor ve bunun üzerine modüler mobilyalar ihtiyaca göre yerleştiriliyor. Açıkçası bana çok da mantıklı geldi yapılan. Türkiye’de var mıdır böyle uygulama bilmiyorum.
Tabi ki çözümler yukarıdaki seçenekler ile sınırlı değiller. Bu aralar çift kişilik pikap üzerindeki karavan uygulamalarına da rastlıyorum. Bunun da iyiliği pikabınızı istediğiniz zaman günlük işlerinizde kullanıp, tatile gideceğiniz zaman yaşam modülünü (Ben böyle adlandırdım!) üzerine yüklemeniz.
Ve de son olarak çekme karavanlar var listemizde. Gittiğiniz yerde park ettikten sonra aracınızın bağımsızlığını kazandığı bir başka çözüm çekme karavanlar. Onlar da 750 kg.dan hafif oldukları takdirde ruhsata gerek olmadığını okuyorum.
Sonuçta araştırmalarım devam ediyor. İleride bir karavan veya arabada geceleme tecrübem olur mu bilemiyorum. Herkesin söylediği ve önerdiği şey öncelikle böyle bir hayatı deneyip, yapabileceğinizi görüp anlamak. Çünkü dışarıdan görüldüğü kadar kolay olmadığını bu işi yapanlar da ifade ediyorlar. Belki bir süre kiralayarak denemek ve bundan sonra bu konuda yatırım yapmak akıllıca olabilir.
Ben de denediğim veya bir karar verdiğim zaman sizleri bilgilendirmeyi ümit ediyorum. Şimdilik araştırmalarım ve de hayallerim devam ediyor. Hoşçakalın, hayalsiz ve gezmesiz kalmayın.
0 Yorum