Hayatınız boyunca hiç aptallarla çevrili olduğunuzu düşündünüz mü? “ Her yerde aptallar var, ne yapıyor bunlar, ne işe yararlar?” dediğiniz oldu mu hiç? Eğer cevabınız evet ise hem bu yazıyı hem de Thomas Erikson tarafından yazılmış “Surrounded by idiots” isimli kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Aptal; size göre aptal ne demek? Bu soruya eminim bir çoğunuz aptalca hareketler yapan, gereksiz davranışlarda bulunan veya anlattığı şeyi bilmeyen olarak cevap vereceksiniz. Peki başka bir açıdan baksak, belki o kişiyi anlamayan taraf siz olabilirsiniz. Şahsen insanları gruplandırmanın pek doğru olduğunu düşünmüyorum, bana sorarsanız herkes özel, bağımsız ve sıra dışı, yada daha doğrusu “Surrounded by Idiots” isimli kitabı okuyana kadar öyleydi. Bu kitapta ne ilgimi çekti tatbikî ismi ve üzerindeki bir yazı “Anlaşılmazı anlamak” gerçekten anlaşılamaz olan şey bu slogan sanki, peki kitap neyden bahsediyor? Kitapta insanlar davranışsal özelliklerine göre 4 farklı gruba ayrılmışlar; hedef odaklı, yeni maceralar arayan ve her durumda hızlı davranan kırmızı; sosyal, şakacı, hızlı karar veren ama işten çok ilişkiye önem veren sarı; analitik, risk almadan gerekli her hesaplamayı yapan, yavaş çalışan ve iş odaklı olan mavi ve son olarak orta bulucu, fedakar ancak her yere geç kalan, vurdumduymaz ve umursamaz yeşil. Kitap ile ilgili fazla derine inip okuma zevkinizi kaçırmak istemediğim için yalnızca bu gruplandırmalardan bahsedeceğim. Kendinizi bulduğunuz, kesinlikle buyum dediğiniz bir grup var mı yoksa bu da olabilirim ama bunun da özelliklerini taşıyorum şeklinde mi düşünüyorsunuz. O zaman size bir haberim var, insanların %80’i yukarda gördüğünüz renklerden ikisinin birleşimi ile oluğuyor kalan %20’nin bir kısmı sadece bir renk iken kalan kısmı ise üç rengin birleşiminden oluşuyor. Peki, insanları kitaba göre gruplandırmak aptal dediğimiz insanlara farklı bir bakış açısı ile bakmamızı nasıl sağlayacak? Diyelim bir şirkette müdürsünüz ve kırmızı rengin özelliklerini taşıyorsunuz, hedef odaklısınız ve sonuca ulaşmak için sabırsızlanıyorsunuz, çalışanlarınızın bir kısmı sarı bir kısmı mavi ve bir kısmı yeşil diyelim. Ofise girdiniz ve 3 farklı grupla karşılaştınız, bir grup kendi arasında sohbet ediyor ve verdiğiniz işi yarım yamalak yapmış, bu grup sizin için artık aptal, işe yaramaz kategorisinde; başka bir grup çok sessiz bir şey soruyorsunuz cevap vermiyor rapordaki bir bölümü soruyorsunuz “hatırlamıyoruz” diyor, artık bu grup sizin için aptal, işe yaramaz; son gruba gidiyorsunuz, çok iyi hazırlanmışlar, işler tamam, cıvıklık yok ama bu sefer raporla ilgili soruyu bu grup size soruyor ve sizden cevap bekliyor, siz cevap veremeyince oturup saatlerce anlatıyor, ama size ne! Siz sadece sonucu istiyorsunuz hangi yolla buldukları pek de umrunuzda değil, saatler süren bu konuşmadan sonra sadece bir sonuca vardınız, bu grup da aptal. Herkes aptal ama kime göre, ilk gruba dönüp bakın bu grup sarı bireylerden oluşuyor, konsantrasyonları çok uzun süreli değil ve sosyalleşmek için ordalar onlardan bu raporu beklemek adil miydi? Bunun yerine müşteriye gönderseydiniz, iyi bir sonuçla geldiğinde bu birey aptal sınıfına girmeyecekti, ikinci grup yeşillerdi ara bulucular olarak adlandırabiliriz, herkesle iyi anlaşsalar da bu rapor onlara göre değildi, ilgilerini çekmedi ve yazdıktan sonra unuttular, hatta yazmalarının sebebi sizi mutlu etmekten başka birşey değildi. Peki son grup, o rapor için biçilmiş kaftan, ama siz raporun detaylarını bilmeden bu raporu neden istediniz? Gördüğünüz gibi aslında hiçbiri aptal değildi sadece davranışsal özelliklerini anlamadığınız için yanlış davrandığınız bireylerdi. Yukardaki konu kimisine göre, tatbikî sosyalleşmek önemli; kimisine göre tatbikî ilgimi çekmiyorsa bana ne; kimisine göre yazıyorsan bileceksin; kimisine göre ise en kısa şekilde sonuca nasıl ulaşılıyorsa öyle şeklinde yorumlanacaktır. Yani ben bu müdürü anlamadım diyen birinin kırmızı olmasına pek imkan yoktur demek mümkün. Peki bu hayatımızda neyi kolaylaştırır, iletişimi, eminim bu yöntem bir çoğunuza ilginç gelmiştir, yöntemin adının “DISC” olduğunu söyleyip derin araştırmayı size bırakmak isterim. Aynı zamanda kitabı okumanızı da bir kez daha tavsiye ederim, emin olun zaman kaybı değil, hayata bakış açınızı değiştirebilecek bir kitap. Aynı zamanda İsveç’te “Global Best-Seller” olarak bir ödül kazanmış olsa da bu kitabın sadece bir profesyonelin teorilerinden oluştuğunu unutmamak gerekir elbet. Kitapta yazan herşey doğru olmayabilir ancak okuduktan sonra insanlara karşı görüşleriniz değişecektir. Size son bir soru, hala etrafınızda aptallar olduğuna inanıyor musunuz, yoksa sizce bu insanlar sadece davranışsal olarak sizden farklı ve siz bu insanları anlayamıyor musunuz?
0 Yorum